Gerçek miyiz, yalan mı? Bize bahsedilen yaşamın tüm renklerinin icinde bizim asıl rengimiz ne biliyor muyuz? Erdemin, doğruluğun, aklın, usun anlamliligina dair ahkam kesip yaşamaya devam ederken biz ne kadariz acaba… İnsan sorgulamadan edemiyor, tüm bu akış içinde ne kadar doğruyum. Sanıyorum ki görecelik herseyde oldugu gibi esas kişilik yapımızın içinde, bir nevi ruhumuzda gizli. En iyi dost, en doğru insan, en bilen olmaya çalıştığımız her anın içinde, gerçek ben ile görünenin arasındaki uçurum öyle derin ki… peki insan ömrünce hiç mi tam gerçek olmaz hic değilse bir kisiye karsi bile? Yahut biz artık neye nasil inanacağız karşımızdakinin gerçekliğini sorgularken…
Yorum bırakın